İstanbul Kemerburgaz’da 1 Mart 2024 günü ehliyetsiz kullandığı lüks araçla 5 kişiyi ezip Oğuz Murat Aci’nin (29) ölümüne neden olan 17 yaşındaki Timur Cihantimur olaydan birkaç saat sonra annesi Eylem Tok tarafından Mısır’a kaçırıldı.
Anne oğul daha sonra Amerika’ya geçti. Tok ve oğlunun New York sokaklarında çekilen gülümsedikleri fotoğraflar büyük tepkilere neden oldu. Eylem Tok, kazadan 4 gün sonra sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda olay nedeniyle çok korktuğunu ve paniklediğini, annelik içgüdüsüyle oğlunu yurtdışına kaçırdığını ancak adalete teslim olacaklarını söylemişti.
Bu gelişmelerin ardından 17 yaşındaki gencin babası ünlü estetisyen Bülent Cihantimur, ifadeye çağrıldı. Cihantimur’a ifade sonrası yurtdışı çıkış yasağı ve karakola imza verme yükümlülüğü getirildi. Cihantimur’un işyerinde çalışan kurumsal iletişim uzmanı Ayşe Ceren Saltoğlu o gece anne ve oğlu havalimanına götüren kişiydi. Saltoğlu, “suçluyu kayırma” ve “delilleri gizleme” suçlarından 12 Mart günü tutuklandı, 18 Nisan’da da tahliye edildi.
BAKAN TUNÇ AÇIKLADI
Florida Güney bölgesi mahkemesinin 7 Mayıs tarihli tutuklama kararı uyarınca da dün yerel saatle 09.30 sıralarında Boston şehrinde kaldıkları eve düzenlenen operasyonla Tok ve oğlu gözaltına alındı. Timur Cihantimur ve Eylem Tok Boston Federal Mahkemesi’ne sevk edildi.
Yakalanma haberini Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından şu ifadelerle duyurdu: “ABD Adalet Bakanlığı yetkililerinden bugün aldığımız bilgiye göre Eylem Tok ve Timur Cihantimur, ABD’de iade talebimiz kapsamında yakalanmışlardır. Süreci Bakanlık olarak yakından takip ediyoruz.”
Öte yandan Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur hakkında 23 Mayıs’ta da kırmızı bültenle yakalama kararı çıkarılmıştı.
BABA ÖZER ACİ KONUŞTU: HAVALİMANINDA KARŞILAYACAĞIM
Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur’un yakalanma haberini aldıktan sonra Hürriyet’e konuşan baba Özer Aci gözyaşları içinde şunları söyledi: “Sizler sayesinde amacıma ulaştım. Gazeteci arkadaşlar arayıp haberi verdi. Sonra Bakan’ın paylaşımını gördük. Sevindik, heyecanlandık. Acı içimizdeyken insan nasıl sevinir bunu yaşadık. Heyecandan hepimiz ağladık, birbirimize sarıldık. Bu başka bir duygu anlatamam. Yüreğimize bir su serpildi. Bu suyun günler önce serpilmesi lazımken bu günü bekledik.
Tutuklansınlar da oradaymış buradaymış benim için hiç önemli değil. Haklı olduğumuz davada haklılığımız ortaya çıktı. Ne olacak şimdi. ‘Eli kelepçeli ülkene dönme’ dedim defalarca. O cani anneyi görmem lazım. Havalimanında dört gözle bekliyor olacağım. Kendi evladını evlat bilip, başkasının evladını evlat bilmeyen bir annenin gözüne bakmam lazım. Onu davul zurnayla karşılayacağım.”
